27 Ağustos 2009

Ölüm

Ölüm Allah'ın emri de
Şu ayrılık olmasaydı
.....

hayatta bazen insan her şeyden vazgeçer..her şey birden anlamını yitirir.ne ki bütün bunlar,dersin.neden onca koşuşturdum ben şimdi, elime ne geçti ki?diye sorası gelir insanın... insanın gözünde hiçbir şeyin olmadığı, her şeye külliyen yalan gözüyle bakabildiği nadir anlardan biridir ölüm.. duydunuz mu o kelimeyi kanınız donar,sanki bir anda vakit durur ve o kelime ve siz karşı karşıya kalırsınız..verilebilcek ne teselli ne de cevap vardır..bilirisn o sonu,mutlaka herkesin başına gelecektir;fakat hep uzakta gibi gelir insana..evet o var biliyorum ama bana gencken uğramaz ki diye düşünür insan.. anlaşmalıdır ya kaderle,gençken gelmeyecektir ölüm meleği... sadece ona mı,etrafındaki kimselerde düşünmez ki o meleği.. gençlere yakışmayan yegane şeydir ölüm.. daha gençtir, göreceği çok şey vardır hayatta. daha gençliğinin çok baharındadır.. daha tadına bile varamamıştır mutluluğun,hüznün,sıkıntının..hele ki hiç beklenmedik bir anda geldiyse bu haber yakar herkesin içini..

zamansız oluşu mu, daha çok erken oluşu mudur bilmem ama çok üzüldüm bu akşam..aldığım bir ölüm haberi yıktı beni.. bu sene yakınımdakilerden böyle çok haber aldım... tesellinin olmadığı bir andır bu.. sabret demekten başka çare yoktur,kaldı ki bu teselliğe insanın kendisi bile inanmaz..

her ölüm haberi üzer insanı ama bir genç ölüm haberi duyunca yıkılır insan..daha görecek güzel günleri vardı, çok erken oldu diye düşünür..Allah ailesine sevenlerine sabırlar versin diyorum..kabri cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşallah.. Allah'ım bizlere de hayırlı ölümler nasip et..

23 Ağustos 2009

tanışma

yeni insanlar tanımak istiyorum..yeni yazılar okumak, yeni fikirler duymak,yeni bakış açıları görmek...geçenlerde gittiğim arkadaş toplantılarında yeni insanlarla tanıştım..farklı,ilginç,değişik tarzlar..fakat ortak noktalar çok ve muhabbet koyu...hiç tanımadığım insanlarla oturup hayattan,ciddiyetten bahsetmek çok güzel... sonuçta hepimizin ortak bir noktası var...insanız...aynı şekilde bakmasak da hayata aynı duyguları taşıyoruz..dert,tasa,mutluluk hemen hemen aynı.. birkça saat konuştuğun insanda bir şeyler bulabilmek,bir şeyler paylaşabilmek çok güzel geldi bana.. hani vardır ya elektirik meselesi,,işte bu da o.. bazen saatlerce hatta günlerce konuşursun birileriyle ama pek de tat almamışsındır..bazen de bir iki saat konuşma sende çok büyük etki oluşturur.. bu karşılıklı iletişim,elektirik akımı sanırım.. bendeki hücreler veya kristaller karşımdakinden gelen elektiriği alıyor ve kendine yakın buluyor..her zaman aklımda olan bir cümle vardır..

kızı beş dakika gördüm ama değdi doğrusu..

beş dakika gördüm ama o elektiriği aldım ve bende çok etki oluşturdu..görünenden görünmeye doğru bir akış.. severim bu akışları,üstelik yaşarım da..

gelenek olduğu üzre bir şarkıyla bitireyim...

vazgeçtim ,ellerinden
vazgeçtim,sözlerinden.
bir ah de yeter
sessizce,kimsesizce
gönderdim,dudaklarımı
öpme ,al yeter

...........

20 Ağustos 2009

Ramazan

sil baştan başlamak gerek bazen
hayatı sıfırlamak
sil baştan sevmek gerek bazen
her şeyi unutmak

neyi,niçin silmek... hem ne kadarını silmek..veya bu silme işlemini nasıl becermek.. yok yok... zor bunlar benim için..en iyisi hepsi kalsın... silerek yaşayamam ben..eğer içinde ben biraz da sen varsan silemem hiçbir şeyi,hepsi kalsın benimlee.onlar benim şeylerim...silerek devam edemem veya sildiğimi zannederek.. yeni bir sayfa açabilirim her şeye; ama silemem geçmişi... bir film vardı, beyinlerini sildiriyordu iki sevgili..ama sonra yine birbirlerine aşık oluyorlardı..bazen düşünüyorum ben de sildirsem beynimi acaba kalıcı hafızamda neler kalırdı? bilincimin altındakiler silinmezdi eminim ve işte onları merak ediyorum ben de.. kimler,neler var orada..
geçen sene bu zamanlara dönüp baktım da bir...neler yaşanmış,neler öğrenmişim,şu an nerelerdeyim... değişmişim mi? bir analiz yapayım hemen... önceden hayat bana bir şeyler anlatırken bu sefer ben ona bir şey öğretttim.. sıra yine ona geçti, öğrenci konumundayım tekrardan... insanlar gördüm,benim kitaplarımdakilere benzemeyen insanlar... ilişkiler gördüm, benim bildiğim masumiyetten çok uzaktalar.. eğiticiler gördüm, benim eğitilmemden çok farklı... zamanlar gördüm, öncekilere benzemeyen yoğunlukta ve sıkıcılıkta... öncekinden farklıydı gördüklerim hep..bana ,bize benzemeyenleri gördüm.. benim gibi olmayan, benim dünyamdan olmayanlar vardı... boşlukta gibi hissettim kendimi.. merhaba , yeni dünya mı demeliydim?.. ben elveda'yı seçtim... yokum dedim..olamam.. eğer böyleyse bu düzen ben çekiliyorum,bu deveyi gütmüyorum ve bu diyardan gidiyorum dedim... evett, değişmişim... hayretlerim değişti,masumiyetim değişti,anlayışım değişti... benim değişmem bir şey değil de bu dünya değişmiş ya ben büyürken işte o sorun... gözlerimi kapatarak baktığım şu hayat ne kadar da masum gelmişti bana oysa... gözlerimi açtığımda göreceklerimi hiç hayal edememişim.. yeniden saklambaç oynak istiyorum ve hep ebe olup gözümü yummak..

yeni bir ramazan ayı bekliyor bizi.. yarın ilk oruçlar tutulacak...otuz gün boyunca bir ruh temizlenmesi... dinlensim ruhum,gördüklerinden sonra ihtiyacı var buna...çok hayırlı,çok güzel geçmesi en büyük temennim...

akşam oldu,
hüzünlendim ben yine.
hasret kaldım,
gözlerinin rengine.
.....

10 Ağustos 2009

ZITLIKLAR

her seçiş bir vazgeçiştir..

bazen öyle anlarım oluyor ki iki zıt şeyi aynı anda istiyorum... vazgeçmek istemiyorum diğerinden..
hayır derken karşımdakine aslında evet demek istiyorum içinden.. buz gibi bir dondurma yerken aynı anda sıcacık bir sütlü kahve içmek istiyorum... kocaman güzel bir evim olsun isterken bir yandan da sadece bir sırt çantam olsun alıp başımı gezeyim her yeri, kalıcı bir yerim olmasın istiyorum.. hem hanımefendi bir kız olmak isterken hem de sımarıklık yapmak istiyorum.. sinirli olmak istiyorum bazen, ınsanlar benden biraz ürksün isterken bir yandan da o kadar hoşgörülü olayım ki insanlar rahat olsun bana karşı.. bir yandan deli gibi aşık olmak isterken bir yandan da korkuyorum yanlış yapacam diye... bir yandan ben olmak isterken bir yandan başkası olmak istiyorum.. kendimi açık seçik ifade edebilmek,kendimi tanıtmak isterken bir yandan da saklı tutmak istiyorum kendimi,sadece bana ait olayım diye..bir yandan uzaklara gitmek,yeni insanlar tanımak bir yandan da evimde oturayım balkona bile çıkmayayım istiyorum... iki zıt şeyi aynı anda birden istiyorum..vazgeçmek istemiyorum diğerinden... hem zıttıklarımla yaşamak istiyorum hem de artık sade olayım,ne istediğimi bileyim istiyorum... ben büyümek hem de çocuk kalmak istiyorum... hem ben olmak hem de sen olmak istiyorum...

3 Ağustos 2009

Bazen

Bazen küçük bir şeyler sizi alır götürür bir yerlere...beni en çok şarkılar etkiler böyle bir durumda..dinlediğim şarkılar nerdeyse hayatımın tarihçesini çıkarıyor ortaya...neler hissettiğim,nerde olduğum,nasıl durumdayım...şuan Yoncalodı'nin bir şarkısını dinliyorum ve bana küçük zamanlarımı hatırlattıı..üç kızdık,güzel bir apartman içinde...gece gündüz beraber olma hevesinde..bazen şarkı dinler,bazen biz söyler ve kayıt yapardık..çok güzel günlerdi..şu anki durumum kötü olduğu için demiyorum ama o zamanlar farklıydı..hayatın daha az kısmını tanımıştık ki sonradan tanıdıklarımızdan pek memnun kalmadık zaten..geride kalan hoş anılar.. her şey zamanla anı olarak kalcak zaten hafızamızda..umarım hep güzel hatıralar kalır bizde..

yine gecenin bir vakti ve ben efkarlardayım:) okuduğum kitabın etkisi, vicdan azapları,kalp sıkıntıları ,dinlediğim şarkılar ve gecenin getirdikleri..her gece böyle gelmiyor tabi de böyle gelen geceler çoğalıyor...

ara verip gecenin getirdiklerini silip gerçek hayatıma döneyim..