10 Aralık 2010

Kill Bill

   Sevgili feys,
   Bilirsin ben film izlemeyi çok severim.Ya sinema olsun ya da evde tek başıma.Şimdi bebeğim, dicen ki nerden çıktı kızım bu film milm işi.

  Ya uzun zamandır yazmayı düşünüyorum, ne yazsam diye düşünürken birden aklıma bir film geldi ...Kill Bill... İki bölümden oluşan filmde ikinci bölümde gelinin geri dönüşü vardı.O filmde gelin öyle bir dayak yedi ki, bilmem kaç aylık hamile olmasına ve de komaya girmesine rağmen uşağını düşürmedi. O gün kendi kendime şunu dedim : " La ne kadınlar var dünyada.Ben iki tokat yesem bayılır,ne varsa düşürürüm.Şu kadına bak
eşşek sudan geldi ama onun yediği dayak bitmedi ama ne bünye var ki ne ona ne de bebeğe bişi oldu." O günden sonra idolüm oldu Uma Thurman.

    Şimdi canımcım,aradan yıllar geçti.Ben büyüdüm,okullar bitirdim,kpsslere girdim,atama heyecanları yaşadım...Bir gün televizyonu açtım ki ne göreyim.
Bizim Uma'nın Türk versiyonu var. "Tanrımm, iştee bir idol daha.Üstelik Türk.. " Nasıl bir heyecanlandım sorma feys... Bizim burda hamile bayanlar bişi olcak diye dışarı çıkmaz,heyecan yapmaz,stresten uzak durur,son zamanlarında işten izin alır,dinlenir..Lakin benim idolum olan hanım kızımız
oooo, meydanlarda boğa güreşi  yapıyor. Matadorlara taş çıkarıyor ki eli sopalı ,üstelik Osmanlının savaş taktiği olan "vur-kaç" taktiğini uyguluyor.Tabi birazcık sorun oluyor,çünkü vursa bile kaçamıyor.(Sanırım vurduktan sonra kaçabilmek Osmanlının hüneri ) Neyse cancağazım,
hanım kızımız biraz problem yaşıyor. Uma'dan farkı, Uma daha iri yarı,daha güçlü. Sen sen ol feys, boyundan büyük işlere kalkışma..Bu arada boyun kaç santim senin hacı? Biraz ordan üstün gibisin,birazcık da yakılışlıya yakın,soluk benizli,renkli gözlü,üçgen vücudlu gibisin.Yanılıyorsam Allah'ını seversen söyle hacım.

    Feysss, şimdi  sana kahvaltı hazırlasam en çok ne istersin,hadi  söylee...Ben patates kızarması,sigara böreği bi de sucuklu yumurtaya hayır demem.
Yarın bana kahvaltıya gelsene.Enfes bi çay demlerim sana.Evde ekmek az kalmış gelirken alır mısın? Hee bi de yumurta bitmiş.Gelirken Ankara Ünv.sine uğra orda bir yıllık yetecek yumurta varmış. Çok para tutar alamam deme, bedava beee...Adamalar nereye kullancaklarını şaşırmışlar,
hiç olmazsa biz yeriz be...
 
     Feyss, ortalık pusuluyken gel sen benimle takıl.Beraber film izleyelim( Kill Bill in 3,bölümü var haa,onu ızlerız) , kahve yapayım sana,sonra revani yapmasını  öğrendim güzelce yaparım sana.Sonra bi fasıl yaparız, bi kuple şarkı söylerim sana. Ney ,bilem üflerim. Şarkı demişken du ben sana iki satır bişi
yazayım.

Mal sahibi,mülk sahibi,
Hani nerde bunun ilk sahibi.
Mal da yalan mülk de yalan,
Gel de biraz,sen oyalan..

1 Kasım 2010

sen insansan ya ben..

  
çok çok uzun zaman önce duygularını yazarak paylaşan küçük belki de yaralı olduğu için kendini küçük gören ir kız vardı. hayat öyle şeyler yaşattı ki artık duygularını yazarak bile paylaşamaz oldu. istedi ki hiçbir kelime şahit olmasın o duygulara..hani kalem unutmazdı ya işte istediki unutulsun bu sefer ve o yüzdendir ki yazmayışları...

aradan zaman geçti...kapandı belki de kabuk bağladığı için kapandığı sanılan yaralar sarıldı.hayat telaşı devam ederken nefes alması için ona bir kaç gün verdi ona yaşam...biraz dinlen,ruhunu boşluğa bırak, gönlünü huzura ulaştır,düşüncelrin yerlerine yerleşsin dedi genç kıza... kız da öyle bir kandı ki bu izne sandı ki  gerçekten kendisini düşünen bir yaşam var ve ona tavsiyede bulunuyor...olsun bazen kanmak iyidir dedi kız, bazen insan yalanlara gerçeklerden daha fazla sarılır, inanmak ister kendisini mutlu edene.. böylece boşluğa bıraktı kendini...

uçurumdan aşağıya attı kendini... öyle ki arkasındaki denize sırtını vermişti ve kollarını yana açarak bıraktı kendini usulca...boşluğu hissetti teninde.. hiç tahmin etmemişti boşluğun bu huzurunu... evet boşluktaydı, ama düşeceği  yerden korkmuyordu nedense..kendi de anlam veremedi bu korkusuzluğa..kayıtsız mı kalıyordu bazı şeylere, cevabı yoktu sorusunun..sadece o boşluktaki rüzgarı hissediyordu... derdi yere çakılmak değildi zaten,sadece neydi o boşluk, neden garip bir huzur vardı... huzur hissetmesi için ne olmuştu ki.. veya kendine hakim olamadığı için hissettiğini huzur mu sanıyordu..

bir sır geldi elime...değerli ve çok kıymetli..tembih edildi sadece sır kalacaktı... sır olarak kalacaktı tabı elbette lakin ağır gelirse ne olacaktı...büyüklüğü nispetinde ağırdı bu  sır. kendi kalbine sığmayacak kadar büyük,aklına sığmayacak kadar mantık dışı...o zaman anladı bir peri kızı olmak gerektiğini..elinde sihirli bir değneği olmalıydı...değişmeliydii bazı şeyler, hayırr çoğu şeyy değişmeliydi.. dipsiz bir kuyua attım kendimi sırrımla birlikte... belki de o kuyuya neden düştüğümü ben de unutmalıydım...

farklı şeyler yazmaktı amacım yazıya başlarken,ama o kadar başka şeyler çıktı ki ağzımdan... somut olarak gördüm içimdeki sıkıntıyı...o zaman anladım yazan ellerim değil gönlümdü...


 

16 Şubat 2010

Haraket Vakti

artık günü gelmişse zamandan,
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan...

     vakit gitme vakti artık.o  kadar beklemenin,o kadar sıkıntının meyvesi bu gitme.hem monotonlaşınca bazı şeyler gitmek gerek bulunulan yerden.biraz sıkılmışlık biraz monotonluk biraz da eğitim yine yollara düşürdü bizi.bu sefer bayağı uzaklara gidiyorum.yaklaşık 16 saatlik bir yol bu.( kdz ereğli-elazığ) 

    nasipse perşembe günü yola çıkacaz.cuma günü de elazığa varır kaydımı yaptırırız.sonra kalma yerlerine bakarız.sonra bizimkiler eve dönüşe geçer ve ben yeni yerime alışmaya çalışırım:) uzun zamandır istediğim bir şeydi.duyunca ben dahil herkes çokk sevindi.tebrik msjları,telefonları,yüz yüze tebrikler..popülerdim bu hafta yani:) aslında okul kaydı biraz daha geç olsaydı da şu kazanmışlığın tadını daha çok çıkarsaydım ,diye de geçiriyorum içimden:) şimdi biraz telaş oldu.eksikler alınmaya çalışılıyor,valizler hazırlanıyor ,gezmeler de ihmal edilmiyor:) yarın iki  tane gezmemiz var annemle:) annem işten çıkıncaa doğruu ilk gezmeye,orda iki  saat dur sonra ikinci gezmeye:) ikincisi planda yoktu lakin ben gidiyorum diye erkene alınmış bir gezme:) burdaan ev sahibesine çok tşk ediyorum,hamile haliyle benim yüzümden telaşe düştü.gerçi benim haberim olmadan yapılmış bir organizasyon.ayrıca  çok hoşumaa gittii :) annemin arkadaşlarından biri de hediye terlik almış sağolsun.valizime ilk onu koydum:) çok eşya götürmemeye çalışacam,bakalım becerebilecek miyim:) şimdilik bir büyük bir de küçük valivimiz dolu...bir de lapto  çantası var,sonra ayakkabı çantası olacak,bir de çantalarımı kotduğum çanta var.. :) bu ne beeee:) neyseki hazırlığımın büyük kısmı bitti.birkaç eşya dışında her şeyim hazır.sıkışıp bir şey unutma durumum olmayacak.
   neyseeemmmm...lafı çok uzatmayayım.vakitt ilerlemiş bir haylii..yarın erken kalkacam,bir sürü işim var,gezmelerim var,yarım kalan valizlerim varr,sonra gece izlenecek dizilerim var,filmlerim var... :)
  canımcım , her şeyin hayırlısı diye dua ettin.ve çok istediğin bir şey sonunda oldu.iyiki kazanışım,iyiki buraya gelmişim dersin inşallah..orada çok hayırlı insanlarla karşılaş ve oradakilere de senin çok hayrın dokunsun.sıkıtnı,stres,üzüntü uzak olsun senden.her türlü kaza ve beladan korusun seni Rabbim..kendine iyi davran canım...